Haceru’l-Esved Taşının Tarihi

0
250

Haceru’l-Esved ilk kez Abdullah bin Zübeyr (ra) döneminde (683-692) çıkan bir yangında üç parçaya ayrıldı. Mübarek taşın parçaları birbirine yapıştırılarak gümüş bir mahfaza içine alınmış, daha sonra yıpranan bu mahfaza 805 (hicri189) yılında Halife Hârûnürreşîd tarafından takviye ettirilmiştir.

 

Hicri 317 senesinde (Miladi 930) Karmatî lideri Ebû Tâhir el-Cennâbî Mekke’de yaptığı katliam ve yağma sırasında Hacerülesved’i yerinden sökerek Hecer’e götürmüştür. Böylece Kâbe uzun bir süre Hacerülesved’siz kalmış, ancak hacılar tavaf esnasında Hacerülesved mevcutmuş gibi bulunduğu yeri selamlayarak tavaflarını yapmışlardır. Nihayet bir rivayete göre Fâtımî Halifesi Mansûr-Billâh’ın emriyle, diğer bir rivayete göre ise Abbâsî Halifesi Mutî‘-Lillâh’ın 30.000 dinar fidye ödemesi üzerine Hacerü’l-Esved Mekke’ye getirilerek 951 yılında yerine yerleştirilmiş ve gümüş mahfazası tamir edilerek yenilenmiştir. Daha sonra Hacerülesved’i çalma veya ondan bir parça koparma yönünde birçok teşebbüs olmuşsa da bunlar engellenmiş veya koparılan parçalar özenle yerine monte edilmiştir.

Bu taşa ait küçük bir parça Kanûnî Sultan Süleyman döneminde bir hadım ağası tarafından İstanbul’a getirilmiş ve türbe kapısının üst tarafına konulmuştur. İbrâhim Rifat Paşa’nın naklettiğine göre Hacerülesved 1290’da (1873), ortasında 27 cm. çapında yuvarlak bir açıklığın bulunduğu gümüş bir mahfaza içine alınmış olup bu açıklık sayesinde taşa dokunulmasına imkân sağlanmıştır. 1932 yılında bir Afganlı Hacerülesved’den bir parça koparmış, ancak yakalanarak idam edilmiştir. Günümüzde Haceru’l-Esved’in dış yüzü 8 parçadan oluşur. Fotoğrafa dikkatli bakıldığında özel bir karışımla tutturulan 8 parça cennet taşı görülecektir.

Hafız Yetiştiriyorum

Bir yorum ekleyin