TERZİNİN TÖVBESİ

0
317

Peygamber Efendimizin hadisinden etkilenerek ihlâsla tövbe eden ve sâlihlerden olan terzinin hikayesi

Şeytanın iğvâsına aldanarak tevbeyi geciktirmek, en büyük israflardan biri olan ömür isrâfıdır. Akıllı bir mü’min, tövbede acele etmeli ve kendisini son nefese hazırlamalıdır.

Rivâyete göre bir terzi, sâlihlerden bir zâta:

“–Resûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in: «Allah Teâlâ, kulunun tövbesini, canı boğazına gelmediği müddetçe kabûl eder.» (Tirmizî, Deavât, 98/3537) hadîs-i şerîfi hakkında ne buyurursunuz?” diye suâl etti. O zât da sordu:

“–Evet, böyledir. Ama senin mesleğin nedir?”

“–Terziyim, elbise dikerim.”

“–Terzilikte en kolay iş nedir?”

“–Makası tutup kumaşı kesmektir.”

“–Kaç seneden beri bu işi yaparsın?”

“–Otuz seneden beri.”

“–Canın gırtlağına geldiği zaman, kumaş kesebilir misin?”

“–Hayır, kesemem.”

“–Ey terzi! Bir müddet zahmet çekip öğrendiğin ve otuz sene kolaylıkla yaptığın bir işi o zaman yapamazsan, ömründe hiç yapmadığın tövbeyi o an nasıl yapabilirsin? Bugün gücün kuvvetin yerinde iken tevbe eyle! Yoksa son nefeste istiğfar ve hüsn-i hâtime nasîb olmayabilir… Sen hiç: «Ölüm gelmeden evvel tövbe etmekte acele ediniz!» (Münâvî, V, 65) sözünü işitmedin mi?”

Bunun üzerine terzi ihlâsla tövbeye sarıldı ve sâlihlerden oldu.

Zîrâ Peygamber Efendimiz, insanların nasıl yaşarlarsa o hâl üzere öleceklerini ve nasıl ölürlerse öyle haşredileceklerini haber vermiştir.[1]

Dipnot:

[1] Bkz. Müslim, Cennet, 83; Münâvî, V, 663.

Hafız Yetiştiriyorum

Bir yorum ekleyin