Zekatın Edepleri

0
249

Zekâtı, Allah’ın sevgisinden başka sevgileri kalbinden çıkarmak için vermek.

Kalbi cimrilikten kurtarmak niyetiyle vermek.

Allâhü Teâlâ’nın kendisine verdiği nimete şükür niyetiyle vermek.

Zekâtın sevâbını artıran kimselere vermek. Bunun için zekâtı verirken, kalplerinde Allâhü Teâlâ’nın korkusu bulunan kimseleri seçmelidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

“Yalnız müttakînin (Allah’tan korkan kimsenin) yemeğini ye; yemeğinden de yalnız müttakîler yesin!” (Ebû Davûd) ve:

“Sevdiğin kimseye Allâhü Teâlâ’nın rızası için yemek yedir” buyurmuşlardır.

Fakirlerin ilim sâhibi olanlarını seçmelidir. Abdullah İbn-i Mübârek Hazretleri zekât ve sadakasını bilhâssa âlimlerin fakirlerine verir ve “Peygamberlikten sonra en yüksek rütbe ilim rütbesidir. Onların ihtiyâcını karşılamak daha makbûldür” buyururlardı.

Fakirlikten şikâyeti olmayanı seçmelidir. Nitekim âyet-i celîlede -meâlen- buyurulmuştur ki:

“Verin o fakirlere ki Allah yolunda kapanmışlardır, şuraya buraya dolaşamazlar. İstemekten çekindikleri için bilmeyen onları zengin zanneder. Onları simalarından tanırsın; Onlar insanlardan ısrarla bir şey istemezler. Hem işe yarar ne verirseniz hiç şüphesiz Allah onu bilir.” (Bakara sûresi, âyet 273)

Allah yolundaki meşgûliyetlerinden dolayı ihtiyaçlarını karşılayamayarak muhtaç kalanları tercih etmelidir. (İhyâu Ulûmiddin)

Hafız Yetiştiriyorum

Bir yorum ekleyin