Oruç tutulan ayın ilk ve son günleri, Ramazana tesadüf ettiği kesin değilse, yani hilâl görülerek değil de, takvime göre tutulmuşsa, o günler şüpheli olur. Bu bakımdan, hilâli görerek Ramazan ayı tespit edilmeyip, takvimlere göre başlatıldığı yerlerde, Ramazanın başlaması şüpheli olmaktadır. Ramazan olduğu şüpheli olan günlerde tutulan oruç, sahih olmadığı için, iki gün kaza tutmak gerektiği, Bahr, Hindiyye, Kadıhan gibi muteber eserlerde yazılıdır.
Her zaman, oruç tutmak sevaptır. Şevval ayında tutulan orucun, çok sevabı vardır.
Hadîs-i şerîflerde, buyuruldu ki:
“Oruç, Cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır.”
“Ramazan orucu ile Şevvalde de 6 gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş sayılır.”
“Ramazan ayı orucu 10 aya, Ramazandan sonra tutulan 6 gün oruç da 2 aya mukabil olur ki, böylece bir yıl oruç tutma sevabına kavuşulur.”
“Ramazandan sonra, Şevval ayında da 6 gün oruç tutan, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur.”
Bu oruçları, aralıklı tutmak da caizdir. Şevval ayında tutulan nafile veya kaza oruçlarını, Pazartesi ve Perşembe günleri tutmak daha iyidir.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Ameller, Pazartesi ve Perşembe günleri arz olunur. Ben de, amelimin, oruçlu iken arz olunmasını isterim.”
“Pazartesi ve Perşembe, günahların affedildiği gün olduğu için, oruç tutuyorum.”
“Cennetin kapıları, Pazartesi ve Perşembe günleri açılır.”